“Depremi hepimiz yaşadık, en büyük sorun psikolojik travma oldu”
Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Fatih Gönültaş, depremin ardından sağlık çalışanlarının büyük özveriyle görev yaptığını belirterek, “Hastanede görev yapan herkes depremzede olmasına rağmen çalışmaya devam etti. Asıl problem, yaşanan travmanın psikolojik etkileriydi” dedi.
“Depremde hem hasta hem çalışan depremzedeydi”
Deprem sonrası sağlık alanında zorlu bir sürecin geride kaldığını belirten Başhekim Gönültaş, “O ortamda doktor da hemşire de polis de depremzedeydi. Buna rağmen herkes görevine devam etti. Bana göre en büyük problem insanların yaşadığı travmaydı. Hastanede çalışanların psikolojisi de vatandaş kadar bozuldu. Bu, kolay kolay atlatılabilecek bir durum değil” ifadelerini kullandı.
“Hastane bizim yuvamız”
Göreve gelirken en büyük hedeflerinden birinin, çalışanların mutlu bir şekilde görev yapabilmeleri olduğunu söyleyen Gönültaş, şunları aktardı:
“Burası sadece bir devlet hastanesi değil, bizim yuvamız. Çoğu zaman ailemizden çok buradaki insanları görüyoruz. Arkadaşlarımız buraya mutlu geldikleri sürece ortaya daha güzel işler çıkar. Elbette bu kolay olmayacak ama disiplin içinde çalışanların huzurunu sağlamaya çalışıyoruz.”
Yeni projeler ve yatırımlar
Başhekim, hastanenin mevcut eksiklerinin giderilmesi için Sağlık Müdürlüğü’nün gerekli adımları attığını, sedye ve tekerlekli sandalye gibi ihtiyaçların da kısa sürede karşılanacağını belirtti.
Çocuk palyatif bakım ünitesine de değinen Gönültaş, “Yaşlı nüfus arttığı gibi çocuklarda da yoğun bakım ihtiyacı oluyor. Şimdilik 6 yatak planladık ama yeterli değil. Bu birim hem çocuklara destek sağlayacak hem de yoğun bakım yükünü azaltacak” dedi.
“Kalp damar cerrahisinde üniversitenin önündeyiz”
Hastanenin birçok alanda önemli başarılar elde ettiğini kaydeden Gönültaş, “Kalp damar cerrahisi alanında burası üniversitenin önüne geçti. Kanser taramaları yapılabiliyor, kronik yara bakımda hiperbarik oksijen ve ozon tedavisi uygulanıyor. Diyabet nedeniyle uzuv kaybı riski olan hastaların tedavisiyle ciddi sonuçlar alıyoruz. Bizim amacımız yapılanların üzerine koymak” diye konuştu.
“Tatlı dille söylenen bir geçmiş olsun bile tedavinin yarısıdır”
Hastanede sadece tıbbi hizmetin değil, insan ilişkilerinin de önemine dikkat çeken Gönültaş, “Bize gelen hastalara bir ‘hoş geldiniz, geçmiş olsun’ diyebilmek çok önemli. Tatlı dilli bir yaklaşım, hastaların moralini yükseltir. Belki %100 mutlu ayrılmaları mümkün değil ama bu oranı artırabiliriz. İnsan çalışıyoruz, insana dokunduğumuzda işin yarısı halloluyor” dedi.