Cumhuriyet Halk Patisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Malatya’dan gündeme değerlendirdi. Ağbaba; “Cumhuriyet Halk Partisi, bu ittifakın karşısına en güçlü adayı çıkaracaktır” açıklamalarda bulundu.
CHP Malatya il binasında partililerle bir araya gelen Ağbaba’ya, gündem değerlendirmesi öncesinde CHP Malatya il Başkanı Enver Kiraz, CHP A takımına yeniden seçilmesinden dolayı tebriklerini iletti ve çiçek takdim etti.
“CHP’NİN YOLU BELLİDİR”
Ağbaba, CHP’de yeniden genel başkan yardımcısı olduğunu anımsatarak, “Genel Başkanımızın takdiriyle sivil toplum ve sendikalardan sorumlu genel başkan yardımcısıydım, sivil toplum, sendika ve meslek odalarından sorumlu genel başkan yardımcısı görevini sürdüreceğiz. Malatya adına bu kimliği taşımaktan büyük onur duyuyorum” ifadelerinde bulunan Ağbaba, yaptığı ilk olarak 2019’da yapılması planlanan, Başkanlık seçimlerini değerlendirerek, güçlü aday çıkaracaklarını kaydetti ve şu açıklamalara yer verdi; “İttifak meselesi konuşuluyor. Bu ittifak meselesini konuşan AKP ile MHP. Bütün anketlerde gözüküyor ki yüzde 50’yi aşamayacaklar. Her şey için anket yaptıran AKP Genel Başkanı, 3 ay boyunca anket yapmayı yasaklıyor. Morali bozuluyor. Kendisi, Devlet Bahçeli’yle bir işbirliği yapıyor. ‘İttifak yapacağız’ diyorlar. Bize de ne yapacağımızı soruyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi’nin yolu bellidir. 2019 seçimlerinde Türkiye’yi parlamenter demokrasiyi, laikliği, cumhuriyeti savunan kadrolar yönetecektir. ‘İttifak yapacak mısınız?’ diyorlar, biz demokrasiyi, parlamenter demokrasiyi, cumhuriyeti savunan, Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkelerine uyan herkesle ittifaka açık olduğumuzu herkesin bilmesini istiyoruz. Kendi içimizden çıkaracağımız adaylarımız var. Çalışmalar sürüyor. Cumhuriyet Halk Partisi, bu ittifakın karşısına en güçlü adayı çıkaracaktır” dedi.
“ÖZELLEŞTİRMEK, O ŞEHİRLERE İHANETTİR”
Açıklamasını, şeker fabrikalarının özelleştirmesine getiren Ağbaba, Şeker fabrikalarını özelleştirmek, fabrikalarını bulunduğu şehirler ihanettir diyerek şunları kaydetti; “Süren Afrin operasyonu var. Türkiye, belki de hiç tarihinde olmadığı kadar zor bir dönemden geçiyor. Bu arada AKP Genel Başkanı ‘millilik, yerlilik’ vurgusu yaparak, kendi alanını sağlamlaştırmaya çalışıyor. O kadar gelgitleri olan bir anlayış ki bugün ‘siyah’ dediğine, yarın ‘beyaz’ diyebiliyor. Bu dış siyasette de, iç siyasette de böyle. Sürekli ‘yerli, milli’ vurgusu yapılıyor. Amerika’ya laf söylüyor. En son ‘Osmanlı Tokadı atacaklarını’ söyledi. ‘Elimizde istihbarat var’ dediler ki gerçek. Amerika Birlik Devletleri, YPG’ye 2 bin TIR silah verdi. ‘2018’de 500 milyon dolar silah yardımı yapacak’ deniyor. Yarın ‘bu silahları CHP verdi’ derlerse şaşmayın. Türkiye’nin bu kadar kötü yönetildiği bir dönem olmamıştı. ‘Yerli ve milli’ diyor, birileri de bunu alkışlıyor. Yerli ve milli hükümet bakın ne yapmış; Amerika’dan pamuk ve bezelye, İtalya, Vietnam, Tayland ve Mısır’dan pirinç, Ukrayna’dan Mısır, İtalya’dan bakla, Çin’den sarımsak ve kuru fasulye, Meksika’dan nohut ithal ediyor. Kanada’dan yeşil mercimek alıyor. Avrupa’nın en küçük ülkesi Lüksemburg’dan buğday, Fransa’dan arpa, Rusya’dan buğday, Etiyopya ve Bangladeş’ten kuru fasulye, Japonya’dan ayçiçeği, Yunanistan’dan pamuk, İran’dan nar, karpuz, kavun, Sırp kasaplarından et, Bulgaristan’dan saman ithal ediyor. Adıyaman ve Malatya’daki tütünü yasakladılar. Malatya ve Adıyamanlılar tünüle sadece geçimlerini sağlıyorlar. Yerli ve milli hükümet tütünü yasaklıyor. Yerli ve milli hükümet Erzincan, Erzurum, Muş’taki 15 şeker fabrikasının kapatılıp, özelleştirilme sürecini başlattı. Bunu ne için yapıyor, çünkü çok meşhur bir firma var, onun isteği doğrultusunda özelleştiriyor. Şeker Fabrikalarını özelleştirmek resmen o şehirlere ihanet etmek demektir”
“HER HAFTA TAZMİNAT DAVASI AÇIYOR”
Söylediği sözlerden dolayı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisi hakkındaki suç duyurunda bulunmasına ilişkin değerlendirmede bulunan Ağbaba, “AKP Genel Başkanı benim hakkımda bir suç duyurusunda bulundu. Güya ben AKP Genel Başkanını tehdit etmişim. Bu sadece bana mahsus bir şey değil, 14, 15, 16 yaşındaki çocukların sosyal medya paylaşımlarından dolayı cezaevinde yattığı günleri yaşıyoruz. Artık herkes kendisine otokontrol uyguluyor. Sosyal medyadan yazı yazarken herkes ‘başıma e gelir’ diye düşünmeye çalışıyor. Tamda istediği bu eleştirilemez, kutsal, dokunulamaz biri olarak kendisini sundurmaya çalışıyor. CHP’lisi de, muhalifi de Tayyip Erdoğan hakkında bir şey yazarken iki kez düşünüyor. Çocuklar artık sosyal medyayı eskisi gibi kullanamıyor. Muhalefeti, siyaseti susturmaya çalışıyor. Sadece kendi ve yanına almış olduğu eş sözcüsü Devlet Bahçeli dışındaki kimsenin konuşmasına tahammül etmiyor. Benim hakkımda açılan bu 8’nci, 9’ncu dava. Ne yapmışım, ‘Sen Kılıçdaroğlu’nu cezaevine atarsan, başına dar ederiz’ demişim. CHP’nin Genel Başkanı’nı cezaevine atacak adamın başına Türkiye’yi dar ederiz. Muhalefete de bir sınır çiziyor. Nerede, ne zaman muhalefet yapacağız onu söylemeye çalışıyor. Sosyal medyada, telefonda muhalefet yapamazsın. Her hafta Kemal Kılıçdaroğlu hakkında 1,5 milyon tazminat davası açıyor. Grup Başkanvekillerimizle ilgili her hafta tazminat davası açıyor” dedi.